Sahil---3
“…çoğumuzun tek ihtiyacı sabırla dinleyen bir çift kulak…”
3. Bölüm
Sahil, gün batımı.
Sessiz sakin, kayalık bir kıyı.
Batan güneşi izlemekte oğlan, gözlerini kapatmış denizi dinliyor kadın.
Bu manzarayı kazımalı hafızaya, bir süre
ihtiyacım olacak. Gideceğim buralardan,
çünkü hayat bazen çok komik. O kadar
savrulmuşum ki oradan buraya, ne zamanın
ne yaşımın farkına varmışım. Okul da bitti
tabii, bir süre de geçti. Asker kaçağı tanısı
konunca hekim beye karşı bir şaşırmadım
değil. Yok dedim ben kaçmam, istersen
hemen nabzımı ölç çünkü yalan değil.
Keyifle gelirim. Yapacak daha iyi bir
şeyim yok…
Sanıyorum ki uzak değil bu sahil oturmalarının
sonu. Bir teklif aldım ki nasıl desem bilmem.
Buluşmalarımızın birinde oldu. Gitmek
istiyorum buralardan dedi, kimsem de yok.
Sanıyorum ki bu konuda da kaderdaşız.
Satıyorum buradaki evimi barkımı, iki katlı
bir ev kalmıştı dedemden uzakta. O kadar
güzeldir ki oralar, bıraksam da gitsem
denecek türden. Ama ne diyeceğim:
Sen de gelsene…
Yola koyulayım şimdi, gideyim başka bir
beldeye. Koca bir bozkırın ortasında
yaşamaya bir süre, orayı koklamaya orayı
tatmaya. Nereye baksam sonunu görürüm
de orda körelir miyim acaba? Yoksa marifet
sahil kıyısında ufka bakıp da bir şiir mi
yazmakta… Yeni insanlar, yeni hikayeler;
eski nedenler eski sonuçlar. Bulacağım şeyler
belli orada da ama yine de gitmeli, ben
buradayım ve bu andayım demeli…
Ne diyeceğimi bilemedim. Kabul da edemedim
ama hayır da diyemedim. Teşekkür ettim usulca,
ben bir düşüneyim dedim. Cevabı hemen
beklemiyorum dert etme dedi, ben de kalkayım
artık. Ama ne olduysa bu gece: Kocam girdi
düşlerime, buraya yürüdük yine ama balık
tutmaya değil bu sefer. Oturduk şu banklara,
aldı elimi eline saatlerce sohbet ettik. Birçok soru
sordu bana yıllardır beni görmemiş de anca
görünce aklına gelmiş olduğum eski bir dost gibi.
Yadırgamadan, sabırla yanıtladım hepsini.
Yaşamanı isterim dedi. Anlamadığımı söyledim.
Yaşamanı isterim, nasıl yaşamak istersen hem de.
Senin vereceğin her karar doğrudur. Senin
doğrundur çünkü. Senin hayatını çizecektir ve o
hayat da en güzel hayattır sevgilim; çünkü
dediğim gibi, senindir o. Zaten öyle bir akış
içindesin ki; nereden gidersen git, nereye
saparsan sap sonu bellidir. İşte o sonda seni
bekleyeceğimi bilmeni isterim. En son bunu
dedi işte. Sonra olan oldu: Hava zaten açıktı ama
öyle bir ışık indi ki gökten, gözlerimi açamadım.
Güneş sohbetimize özenip katılmaya gelmişti
sanki. Sonra elimdeki elin gevşediğini hissettim
ve o kadardı işte. Elimden kurtulup ışığa
doğru çekilmişti aşığım. Biliyorum kocakarı
saçmalaması gibi görünüyor ama biliyorum, bu
gerçekten yaşandı. Kutsal kitaplarda yazılanlar
gibi hem de, ışığın sesi olup konuştu benle
aşığım. Her neredeyse gelip beni buldu ve
yine kurtarmayı başardı işte
Döneceğim sana sonsuz deniz, döneceğim
size martılar. Döneceğim aranıza bu saatte
burada bulunan birkaç insan, bu bir veda değil
Bir şey yaşamıyoruz onunla, öyle bir niyetim
yok. Sadece dediğim gibi anlaşılmak, yalnızlığı
bir süre unutmak iyi geliyor. Güç veriyor insana.
Bir ahbaplık bizimkisi, zaten yanlış anlarım diye
o kadar nazikçe sordu ki: Dedim ya iki katlı bir
ev, birine sen yerleşirsin diğerine ben. Çevresi
doğası o kadar güzel ki! Yürüyüşlere çıkarız,
dönüşünde yorgunluk kahvemizi içeriz.
Kimsemiz yok burada, bu şehrin de bize
tahammülü kalmamış. Kaçış gibi düşün bunu…
İhtiyacım var böyle bir şeye, bu sahile bağımlı
olmamaya. O da bunu biliyor, şu kalan
yaşamımda kendimden başka bir yalnıza
daha yardımım dokunsun diyor belki. Ama en
önemlisi de kocam bunu biliyor, bildiğini
biliyorum. O da gülümsüyor bana; hayat
sana çok nazik değildi, sen kendine öyle ol
bari diyor. Evet güzel sahilim, şimdi anladım.
Bu gerçekten de bir veda
***
Bozkır, sabah vakti.
Uçsuz bucaksız bir düzlük.
Ter içinde kalmış koşuyor oğlan.
Soğuk burası. Buz gibi soğuk. Ama ona
da alışılıyor eninde sonunda. Bu kadar
çalışma altına girmek iyi geldi sanırım.
Hasta eden düşünceler durdu. Sözün gelişi
tabii, çünkü yok olmaktansa daha çok kendine
vakit bulamıyor gibi. Araya gireceği bir vakit
yok, boş olduğum an başka bir iş geçiyor elime.
İşler çok, işler bitmiyor. Ben de iyi kullanıyorum
bu fırsatı. Bir iş varsa elimde, başka hiçbir şeyi
araya sokmuyorum. Bütün odağım o işte oluyor,
hem de yapacağım son şeymişçesine. O yüzden
olsa gerek sevdiler beni. Tuttular daha doğrusu,
çünkü çok öyle ahbap gibi konuşmuyorlar benle ama
bir şey yapılacak oldu mu hemen bana koşuyorlar.
Eh, bu da bir tür saygı olsa gerek değil mi? Varlığımı
doğrulayan, ona gösterilen bir saygı hem de…
Arada bir şeyler arar gibi uzağa baktığım oluyor.
Ama çok uzağa gidemiyor gözlerim. Ya bir duvarda,
bir telde, bir kulübede veya bir üstümün gözlerinin
içinde bitiveriyor. Bedenimin etrafına sınırlar çizdim,
ruhum da onu izlemekte sıkıntı çekmedi.
Hız kaybediyorum, hız kaybediyorum.
Bırak şimdi bunları, koşmaya devam
***
Dağ eteği, ikindi vakti.
İki katlı bir ev.
Bir kanepede oturuyor kadın.
Sessizliği dinliyorum. Cennet gibi bir yer burası.
Her şey çok yeni bana. Birkaçı dışında eşyalarımı
bile getirmedim buraya. Onlarla beraber sattım
evimi. Olta takımımızı aldım ama artık ihtiyacım
olmadığını bile bile. Astım duvarıma, şimdi bana
üzgün üzgün bakmakta. Bir yürüyüş yaptık daha
önce tatmadığım manzaralar eşliğinde, geldik
kahvemizi içtik ertesinde. Biraz uyuyacağım dedi,
kahveden sonra hep öyle yaparmış. Çekildik
odalarımıza. Resim çizerdim gençliğimde, sonra
bıraktım bilinmez nedenlerle. O güzelim
manzaralar aklımı çeldi, yine başlayacağım
dedim. Artık neresinde kaldım bilinmez ama
yaşayıp göreceğiz. O çok sevindi, hiç
beceremezmiş de o nedenle resim yapabilen
insanları görünce çok imrenirmiş. Sen yeter ki
yap dedi, hemen şehre indi bahsettiğim
malzemeleri edindi geldi. Sanırım benden çok
heyecanlandı bu olaya. Beni de bir sevinç sardı,
başka birine böyle hissettirmenin haklı kıvancıyla
***
Sahil, gün batımı.
Tenha, kayalık bir kıyı.
Suya yakın uçan martılar, usul usul dalgalanıyor deniz.
Burada olmayan kadın, burada bulunmuyor oğlan.
Kimsenin görmediği kadın, kimse dinlemiyor oğlanı.
Suya yakın uçan martılar, usul usul dalgalanıyor deniz.
-SON-
Ekleyeceğin yazıları heyecanla bekliyorum.Çok bekletmezsin umarım.En kısa zamanda okumak üzere.
YanıtlaSil